Tablolarını koltuklayarak İstanbul'a dönerken, Etimesgut köyünün elektriklerini görmüş.
- F. R. AtayKarşıladılar, koltuklayıp içeri aldılar.
Maşallah da maşallah! Kırk bir kere! Tuh tuh! diyerek karşıladılar; koltuklayıp içeriye, camekâna aldılar.
- E. E. TaluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
koltuklamak — koltuklamak, koltuğuna almak,koltuğa vurmak III, 351 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
TEEBBÜT — Koltuklamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
koltuklama — is. 1) Koltuklamak işi 2) Yaranmak için birine söylenen övücü söz, kompliman … Çağatay Osmanlı Sözlük
okkalamak — i 1) Bir şeyin ağırlığını yaklaşık olarak anlayabilmek için elle yoklamak 2) mec. Gereğinden çok övmek veya ilgi göstermek, koltuklamak, pohpohlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
pohpohlamak — i, hlk. Birini, yüzüne karşı gereğinden çok övmek, koltuklamak, pehpehlemek Yaparsın, edersin diye adamı pohpohladılar, borca soktular. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
koltuk vermek — 1) (birine) yüzüne karşı övmek, pohpohlamak 2) mec. (birine) koltuklamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜDAHENE — Dalkavukluk. Menfaat beklediği bir kimseyi yüzüne karşı medhetmek. Koltuklamak. Bir kimsenin yüzüne karşı iyi görünmek. Münâfıklık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
