- komşuluk
- is., -ğu
1) Komşu olma durumu
Akrabalıktan öte komşuluk ilişkileri, hiç de seyrek yakınlıklar değildi.
- A. Boysan2) Komşularla olan ilişkiBu mahallede o kadar komşuluk yok.
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
komşuluk etmek (veya yapmak) — komşular arasında ilişki kurmak, görüşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
CİRET — Komşuluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CİVARİYYET — Komşuluk, yakınlık, aynı civarda olu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜCAVERET — Komşuluk, yakınlık. * Mescidde itikâfa çekilmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bazı dingil döner, bazı teker — karşılıklı ilişkilerde her iki tarafa da zaman zaman söz söyleme hakkı doğar anlamında kullanılan bir söz Bizimkisi komşuluk gayreti dedi, içinden de ne demişler? Bazı dingil döner bazı teker. N. H. Onan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ARÂ — Mıntıka, bölge. * Komşuluk. * Avlu. * Çıplaklık. * Geniş, çıplak arazi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CEMAAT — Topluluk. Bir yere toplanmış insanlar. Takım, bölük. * Fık: Bir imama uyup namaz kılan müslümanların heyeti. Bir mezhebe tâbi bir heyet teşkil eden ahali. * Aralarındaki münasebetleri din, örf ve âdetlere göre tanzim eden, akrabalık, komşuluk,… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
CÜVAR — (Civâr) Yakınlık. Komşuluk. * Himâyet, korumak. * Riâyet. * Süt emen deve yavrusu. * Karga sesi. * Öküz avazı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük