- konçlu
- sf.
Koncu olan
Konçlu şosonlarla dolaşan genç kızların yanında, yalınayak çocuklar titreşir caddelerde.
- S. İleri
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Konçlu şosonlarla dolaşan genç kızların yanında, yalınayak çocuklar titreşir caddelerde.
- S. İleriÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bot — 1. is., İng. boat 1) Küçük gemi Şu botta bu kadar er var, içlerinde gözüm bir seni tuttu. H. Taner 2) Ağaç, plastik veya kauçuktan yapılmış küçük sandal Birleşik Sözler borda botu çıkarma botu varagele botu 2. is., Fr. botte Uzun konçlu, kapalı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dizlik — is., ği 1) Korumak amacıyla dize geçirilen şey 2) Dize kadar uzanan konçlu çorap 3) hlk. İç donu 4) hlk. Şalvar 5) hlk. İş önlüğü … Çağatay Osmanlı Sözlük
edik — is., ği, hlk. 1) Yumuşak ve renkli sahtiyandan yapılmış yarım konçlu lapçın 2) Kısa çizme … Çağatay Osmanlı Sözlük
lastik — is., ği, Fr. élastique 1) Ayakkabı üzerine giyilen kauçuktan pabuç Lastikleri ayağında, bastonu koluna asılı, erkenciydi yine. N. Cumalı 2) Kauçuktan yapılmış ayakkabı 3) Kauçuktan yazı silgisi 4) Taşıtların jantlarına yerleştirilen, elastiki… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mest — 1. sf., Far. mest Sarhoş Birleşik Sözler sermest Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller mest etmek mest olmak 2. is., Ar. mesḥ Üzerine mesh edilebilen, kısa konçlu, hafif ve yumuşak bir tür ayakkabı … Çağatay Osmanlı Sözlük
postal — is., Far. postgāl 1) Genellikle askerlerin giydiği konçlu ve kaba potin Ayaklarındaki postalların yarısı yok bir hâlde mart havasının sert soğuğunda âciz ve sefil titriyordu. H. E. Adıvar 2) mec. Düşkün kadın … Çağatay Osmanlı Sözlük
sokman — is., hlk. Bir çeşit uzun konçlu çizme … Çağatay Osmanlı Sözlük
İSKARPİN — Fr. Konçsuz veya yarım konçlu zarif ayakkabı. Alafranga hafif kundura … Yeni Lügat Türkçe Sözlük