- koşmak
- 1. nsz, -ar
1) Adım atışlarını artırarak ileri doğru hızla gitmek
Biriyle kavga ederken kızışacak olursa hızlı koşmak için pabuçlarını eline alan sokak çocukları gibi...
- R. N. Güntekin2) Bir yere ivedilikle gitmekPencerede dolaşan gölgelerden bir şeyler sezmeye çalışarak koşuyorum.
- Y. Z. Ortaç3) Bir işle çok ilgilenmek, koşuşturmakYok, yok, dedi, akşamdan beri ben koştum, biraz da onlar yorulsunlar.
- M. Ş. Esendal4) Koşuya çıkmakDoru at bugün koşmayacak.
5) mec. Kovalamak, üstüne düşmek, izlemek2. -e, -arİki yıldır bu işin peşinden koşuyorum.
1) Birlikte iş görmesi için bir şeyi başka birinin yanına katmak, arkadaş olarak vermek2) Hayvanı çekeceği arabaya, sabana vb.ne bağlamakAtları arabaya koşmak.
3) nsz Şart ileri sürmekSarfiyat hususunda bir şart koşmuyorlar.
- R. H. Karay4) Birini, bir işte görevlendirmekİşe koşmak.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.