- kovuk
- is., -ğu
Bir şeyin oyuk durumunda bulunan iç bölümü
Arada sırada ben de sığınacak kovuk ararım.
- T. BuğraBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Arada sırada ben de sığınacak kovuk ararım.
- T. BuğraÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kovuk — içi boş olan her şey III, 164bkz: kovı, kowı, kowuk … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kowuk — kovuk, içi bo ş olan her şey, I, 383; III, 164bkz: kovı, kovuk, kowı … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kouş — kovuk, içi boş olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
Mimar Sinan — Vielleicht Sinan (links) in einer osm. Miniatur von 1579. Er beaufsichtigt Arbeiten am Fundament des Grabmales von Sultan Süleyman I. 1566 Koca Mimar Sinan Ağa (Osmanisch: خوجه معمار سنان آغا) oder Ḳoca Miʿmār Sinān bin Abdülmennān (ʿAbd al… … Deutsch Wikipedia
Sinan — Vielleicht Sinan (links) auf einer osmanischen Miniatur von 1579. Er beaufsichtigt Arbeiten am Fundament des Grabmales von Sultan Süleyman I. 1566 Sinan, mit vollem Namen wahrscheinlich Yusuf Sinan (oder Sinanüddin) bin Abdullah (oder Abdülmennan … Deutsch Wikipedia
cavern — 1. Underground opening in soluble rock similar to a cave. When used as a noun, it refers to large openings, but when used as an adjective it tends to refer to rock texture and so to small openings. However, in some countries (e.g., Russia)… … Lexicon of Cave and Karst Terminology
endoskopi — is., tıp, Fr. endoscopie İnsan vücudunda, organ veya kovuk içlerinin endoskopla muayenesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kav — kuruyup çevirüp ecvef ve kovuk olan şey; çakmak içün kullanmış kuru ağac tuzu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kudusak — sarık, kovuk; kursak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kovı — içi kof ve çürümüş olan III, 226bkz: kovuk, kowı, kowuk … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini