- koyacak
- is., -ğı
İçine öteberi koymaya yarayan şey
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
F-Typ-Gefängnis — Als Typ F Gefängnis oder amtlich Geschlossene Typ F Hochsicherheitsstrafvollzugsanstalt (türk. F tipi cezaevi / F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu) werden im türkischen Strafvollzugsrecht Hochsicherheitsgefängnisse bezeichnet.… … Deutsch Wikipedia
F Tipi Cezaevi — Als Typ F Gefängnis oder amtlich Geschlossene Typ F Hochsicherheitsstrafvollzugsanstalt (türk. F tipi cezaevi / F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu) werden im türkischen Strafvollzugsrecht Hochsicherheitsgefängnisse bezeichnet.… … Deutsch Wikipedia
F Tipi Cezaevleri — Als Typ F Gefängnis oder amtlich Geschlossene Typ F Hochsicherheitsstrafvollzugsanstalt (türk. F tipi cezaevi / F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu) werden im türkischen Strafvollzugsrecht Hochsicherheitsgefängnisse bezeichnet.… … Deutsch Wikipedia
bıçaklık — is., ğı 1) Bıçak koyacak yer 2) sf. Bıçak yapmaya elverişli (maden) … Çağatay Osmanlı Sözlük
lambalık — is., ğı 1) Eski evlerde lamba koyacak veya takılacak yer 2) sf. Bir lambanın alabileceği kadar Bir lambalık gaz yağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
sandalye — is., Ar. ṣandaliyye 1) Arkalıklı, kol koyacak yerleri olmayan, bir kişilik oturma eşyası Sandalyelerimizden doğrulduk, el sıktık, yer gösterdik. R. H. Karay 2) mec. Makam, koltuk, mevki Bunların gençliğe karşı aldıkları vaziyeti ben biraz… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sedir — 1. is., Ar. ṣadr Kol koyacak yeri olmayan, arkalıksız, üstü minderli ve yastıklı olabilen kerevet, divan Bizi geniş sedirlerle çevrilmiş keten örtülü bir büyük odaya aldılar. B. Felek 2. is., bit. b., Lat. Kozaklılardan, çiçekleri sarı veya açık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gümrük koymak — engel olmak, kısıtlamak Yalnız hareketlerime değil, sözlerime de gümrük koyacak. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
falso yapmak — yanlış davranışta bulunmak Yeteneksizliğini ortaya koyacak bir falso yapmaktan korkuyordu. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ALİKA — İçine birşey koyacak torba. * Yem … Yeni Lügat Türkçe Sözlük