- koyuluk
- is., -ğu
Koyu olma durumu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
koyugluk — koyuluk, (akarlarda) koyuluk III,178 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kıvam — is., Ar. ḳivām 1) Sıvılarda koyuluk, yoğunluk Bal kıvamında. 2) Sıvıların koyuluk derecesi 3) mec. Bir şeyin en uygun zaman veya durumu 4) sp. Spor çalışmalarında başarılı olunabilmesi için fizik ve moral yönünden istenilen iyi durum Atasözü,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağda — is., Ar. ˁaḳīde 1) Kaynatılarak çok koyu ve yapışkan bir macun durumuna getirilen pekmez veya limonlu şeker eriyiği 2) Şekerle yapılan ürünlerin hazırlanması veya beklemesi sırasında şekerin ulaştığı koyuluk Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… … Çağatay Osmanlı Sözlük
halka — is., Ar. ḥalḳa 1) Çeşitli metallerden veya tahtadan yapılmış çember Belinde uzun gümüş halkalarla asılı gümüş anahtarları vardı. F. R. Atay 2) Çember biçiminde çeşitli nesnelerden yapılmış tutturma aracı Perde halkası. 3) Değerli metallerden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
siyahlık — is., ğı 1) Siyah olma durumu, kara renk 2) Karanlık veya koyuluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
ton — 1. is., Fr. tonne 1) Bir metreküp hacminde ve + 4 °C deki arı suyun ağırlığı 2) Bin kilogramlık ağırlık birimi 2. is., müz., Fr. ton 1) İnsan veya çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi Sesinin tonunda siteminin şiddetini azaltan bir yumuşama … Çağatay Osmanlı Sözlük
GILAZ — Yoğunluk, koyuluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KESAFET — Bulanıklık. Kir. Açık veya berrak olmamak. * Kalınlık, yoğunluk, kesiflik, koyuluk. Şeffaf olmamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KÜDURET — (Keder. den) Bulanıklık. * Koyuluk, kesiflik. * Kaygı. Tasa. Kederlilik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük