- köşe
- is., Far. gūşe
1) Birbirini kesen iki çizginin, iki düzlemin oluşturduğu açı, zaviye
Kutunun sivri köşesi.
2) İki duvarın birleştiği girintili veya çıkıntılı yerSeniha Hanım parmağını odanın köşesine uzattı.
- P. Safa3) İki sokağın veya caddenin kesiştiği yerTürk kadınları alacalı bir ipek kumaş gibi köşeye birikmişlerdi.
- Ö. Seyfettin4) Bölüm, yer veya yanBurgaz'ın sokaklarında her köşeden Türkçe işitiliyor.
- Y. K. Beyatlı5) mec. Kuytu, tenha veya ücra yer6) mec. Kimsenin kolay kolay uğramadığı yerİlk adımda otel, han, kahve köşeleri bulmak ihtiyacı baş gösterecek.
- R. H. Karay7) sp. Futbol alanını oluşturan yan ve kale çizgilerinin kesişme noktalarından her biri, kornerBirleşik Sözler- köşebaşı- köşebent- başköşe- dörtköşeAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.