kruvaze

kruvaze
sf., Fr. croisé
Ön parçaları birbiri üzerine gelecek biçimde yapılmış olan (ceket, yelek)

Bir kruvaze yelek giymiş: Ön cepleri büyük.

- S. F. Abasıyanık

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • kanadiyen — is., Fr. canadienne 1) Kanadalı tuzak avcılarının ceketlerine benzeyen içi kürklü veya pamuklu, şal yakalı, kemerli kruvaze ceket 2) Yaz aylarında giyilen bol ve geniş dikimli astarsız hafif ceket …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”