kucaklamak

kucaklamak
-i
1) Kollarla sarıp göğüs üzerine bastırmak

Onlar, daha fazlasını yaparak sessizce birbirlerini kucakladılar.

- R. N. Güntekin
2) Kucağına almak, kucağında taşımak
3) İçine almak veya çepeçevre sarmak, kuşatmak

Şaşılacak kadar tatlı, sevimli, nazik eli, elimi kucakladı.

- Y. Z. Ortaç

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • kuçaklamak — kucaklamak III, 338 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • koçmak — kucaklamak II, 5 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • kollarının arasına almak — kucaklamak Beni kollarının arasına alıyor, saçlarımı okşuyor. H. Z. Uşaklıgil …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kuçmak — kucaklamak, ihate etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koçuşmak — kucaklamak II, 92; III, 188 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • aymazlık — is., ğı Çevresinde olup bitenlerin farkına varamama durumu, aymaza yakışacak durum, gaflet Romancı, Türk toplumunu tarihi içinde bütün aymazlıklarıyla kucaklamak ister. S. İleri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bohçalamak — i 1) Bir şeyi bohça içine koyup sarmak 2) sp. Güreşte rakibin kol ve ayaklarını üst üste getirerek kımıldayamaz durumda alttan kavrayıp kucaklamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hararet — is., Ar. ḥarāret 1) Sıcaklık Odanın harareti. 2) Susama, susuzluk Çay, harareti giderir. 3) mec. Coşkunluk, ateşlilik Onu bileğinden tutup çekerek hararetle kucaklamak ister gibi yaptı, P. Safa Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hararet basmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koçmak — i, ar, hlk. 1) Kucaklamak Ne kadar cevretse şikâyet etmem / Öperim, koçarım, ihanet etmem. Halk türküsü 2) Cinsel ilişkide bulunmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kucaklama — is. Kucaklamak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”