- kulaktan kulağa
- zf.
Bir kimseden bir başkasına, gizlice söyleyerek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kulaktan — zf. Sadece duyarak, dinleyerek Fırat sultan bu okçu şehzadeye kulaktan âşık olmuş. R. H. Karay Birleşik Sözler kulaktan dolma kulaktan kulağa … Çağatay Osmanlı Sözlük
Telephone arabe — Téléphone arabe Téléphone arabe jeu de société [[Fichier:|]] Ce jeu appartient au domaine public. autre nom {{{autre1}}} … Wikipédia en Français
Téléphone arabe — jeu de société Ce jeu appartient au domaine public Date de 1re édition inconnue Joueur(s) 3 à des centaines Âge à partir de 3 ans Durée annoncée … Wikipédia en Français
Téléphone arabe (jeu) — Téléphone arabe Téléphone arabe jeu de société [[Fichier:|]] Ce jeu appartient au domaine public. autre nom {{{autre1}}} … Wikipédia en Français
aktarılmak — nsz Aktarma işine konu olmak O, şimdi kulaktan kulağa aktarılan anekdotları, nefis ve veciz esprileri ile anılageliyor. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
anekdot — is., Fr. anecdote Hikâyecik, fıkra O, şimdi kulaktan kulağa aktarılan anekdotları, nefis ve veciz esprileri ile anılageliyor. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
fısıldanmak — nsz Fısıltı hâlinde söylenmek Kulaktan kulağa, gidecek olanların isimleri fısıldanıyordu. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
söylenti — is. Ağızdan ağıza dolaşan, kesinlik kazanmayan haber, rivayet, şayia Önce kulaktan kulağa fısıldanan bu söylentilerin meclis kürsülerinde açıkça ifade edildiği oluyordu. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yankı — is. 1) Sesin bir yere çarpıp geri dönmesiyle duyulan ikinci ses, aksiseda, inikâs, akis, eko Ben kimsesiz seyyahı meçhuller caddesinin / Ben yankısından kaçan çocuk kendi sesinin. N. F. Kısakürek 2) mec. Bir olgunun çevrede uyandırdığı duygu,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MERVİYAT — (Mervi. C.) Rivayet olunmuş şeyler. Kulaktan kulağa söylenerek gelmiş olan sözler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük