kundak

kundak
1. is., -ğı
1) Yeni doğmuş çocuğu ilk aylarda sıkıca sarıp sarmalamaya yarayan geniş bez

Kendisine uzattıkları ince ve beyaz bir kundağa sarılmış kızına baktı.

- Ö. Seyfettin
2) Bu bezle sarılmış bebek

Dikmen Yıldızı kundağı kucaklayarak ağır, sarsıntılı adımlarla savcının arkasından yürüdü.

- A. Gündüz
3) Saçları yemeninin içine alıp bağlama

Baş kundağı.

4) Korunmak için sıkı sıkıya sarılmış şey

Dutların tomurcukları büyümüş, yaprakları burunlarını kundaklarından çıkarmışlardı.

2. is., -ğı, Rum.
1) Yangın çıkarmak için bir yere konulan tutuşmuş yağlı bez parçası vb

Ben şamdanımla evveli kapının önüne yığılan şeyleri, sonra cibinliği, perdeleri, bütün duvarları çeviren kundakları tutuşturacağım.

- H. Z. Uşaklıgil
2) Tüfek gibi bazı ateşli silahlarda bunları çeşitli yönlere çevirmeye yarayan, namlunun altında bulunan ağaç veya metal bölüm

Amcası Mustafa geldi eve, ona bir kundağı sedefli tüfek getirdi.

- Y. Kemal
3) Arabalarda dingil yatağı
4) mec. Ara bozma, fitne, fesat
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
- <

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • kundak — kùndak m <N mn aci, G kȕndākā> DEFINICIJA 1. razg. zadnji dio vatrenog oružja ili samostrijela, pri gađanju, oslanja se o rame [kundak puške] 2. pren. gruba vlast, nasilje vlasti (prema udaranju i premlaćivanju kundakom puške, kundačenju)… …   Hrvatski jezični portal

  • kùndak — m 〈N mn aci, G k‹ndākā〉 1. {{001f}}razg. zadnji dio vatrenog oružja ili samostrijela, pri gađanju, oslanja se o rame [∼ puške] 2. {{001f}}pren. gruba vlast, nasilje vlasti (prema udaranju i premlaćivanju kundakom puške, kundačenju) ✧ {{001f}}tur …   Veliki rječnik hrvatskoga jezika

  • kúndak — a m (ȗ) star. puškino kopito: kundak in bajonet; pren., ekspr. Po prvi vojni je bil [F. Kozak] priča, kako se je jugoslovanska ideja .. izrodila v ideologijo nacionalnega zatiranja, v ideologijo žandarskih kundakov in bajonetov (D. Šega) …   Slovar slovenskega knjižnega jezika

  • KUNDAK — Küçük çocukları sıkı bağlamaya yarıyan bezler takımı. * Yangın çıkarmak için bir yere sokulan, tutuşturulmuş yağlı bez çıkısı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kundak sokmak (veya koymak) — 1) yangın çıkarmak için bir yere tutuşmuş yağlı bez parçası koymak 2) mec. ara bozacak bir söz söylemek veya böyle bir davranışta bulunmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • KUNDAK SOKMAK — Mc: Ara bozacak bir söz söylemek veya böyle bir harekette bulunmak. * Yangın çıkarmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • çatal kundak — is., ğı, ask. Açıldığında V biçiminde olan iki ayaklı top kundağı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gundak-kundak — bebek sarılan kare nakışlı kumaş …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • kundačar — kùndačār m DEFINICIJA 1. lov. razg. onaj koji izrađuje kundake, specijalist za izrađivanje kundaka 2. ekspr. a. onaj koji kundakom puške tuče i premlaćuje, nasilnik koji upotrebljava kundak radi ili u ime čuvanja vlasti i provođenja njene volje b …   Hrvatski jezični portal

  • List of ethnic, regional, and folk dances sorted by origin — This is a list of ethnic, folk, traditional, regional, or otherwise traditionally assiciated with a particular ethnicity, dances , grouped by ethnicity, country or region. These dances should also be listed on the general, noncategorized index… …   Wikipedia

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”