kurulmak — kurulmak; büzülmek I, 195; II, 134, 138 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
başköşeye kurulmak — saygın kişilere ve büyüklere ayrılan yere oturmak Adamakıllı bol entarisinin eteklerini savurta savurta geldi, başköşeye kuruldu. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
beşlik simit gibi kurulmak — kendini bir şey sanarak bir yere yayılıp oturmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurum kurum kurumlanmak (veya kurulmak) — büyüklenmek, böbürlenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
maça beyi gibi kurulmak — saygısızca yayılarak oturmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zemberek kurulmak — durum kızışmak Gayri zemberek kuruldu. Söz kâr etmez bunlara... H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
teessüs etmek — kurulmak, ortaya çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
boynamak — kurulmak, gururlanmak, böbürlen mek, mağrur olmak, dik başlı o1mak I, 226; III. 377 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ihdâs — (A.) [ ثاﺪﺣا ] kurma, oluşturma, meydana getirme. ♦ ihdâs edilmek kurulmak, oluşturulmak, meydana getirilmek. ♦ ihdâs etmek kurmak, oluşturmak, meydana getirmek. ♦ ihdas olunmak kurulmak, oluşturulmak, konulmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
başköşe — is. Bir yerde en saygın kişinin veya büyüklerin oturması için ayrılan yer, tör Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller başköşeye kurulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük