- kurusıkı
- is.
1) Yalnız barut doldurulmuş, çekirdeksiz tüfek veya tabanca mermisi2) Bu mermiyi patlatan bir tür tabanca3) Korku4) argo BlöfBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kurusıkı atıcılık — is., ğı Palavracılık İster istemez bu kurusıkı atıcılıklarla yetinip gidiyordum. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurusıkı atıcı — sf., argo Palavracı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurusıkı atmak — argo palavra atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
atıcı — is. 1) İyi nişan alan, attığını vuran kimse 2) mec. Yalancı, asılsız şeyler uydurup söyleyen kimse Birleşik Sözler kurusıkı atıcı … Çağatay Osmanlı Sözlük
atıcılık — is., ğı 1) Atıcı olma durumu 2) Bazı ateşli silahlar kullanarak yapılan spor Atıcılıkta başarılı bir subay. 3) mec. Yalancılık, uydurmacılık Birleşik Sözler kurusıkı atıcılık … Çağatay Osmanlı Sözlük
blöf — 1. is., den., İng. blow Kazanda yoğunlaşan suyu dışarı atma 2. is., Fr. bluff 1) İskambil oyunlarında elindeki kâğıtları olduğundan başka gösterme davranışı Pokerde blöf yakalama meraklısı idi. T. Buğra 2) Karşısında kişiyi yanıltarak veya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuru — sf. 1) Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı. H. E. Adıvar 2) Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan Kuru çöl. Kuru tepeler. 3) Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil… … Çağatay Osmanlı Sözlük
manevra fişeği — is., ask. Askerî harekâtta kullanılan ve kurusıkı atım yapan fişek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıkı — sf. 1) Dar Sıkı bir kemer. 2) İyice sıkıştırılmış, doldurulmuş, tıkız, gevşek olmayan Sıkı bir denk. 3) Zorlu, güçlü ve etkili En sıkı ve katı bir merkeziyet sistemi, bugün diğer faaliyet merkezlerini bloke edebilir. B. Felek 4) Dikkatli, titiz… … Çağatay Osmanlı Sözlük