- kurutmak
- -i
1) Suyunu ve ıslaklığını giderip kuru duruma getirmek
Göz yaşlarını kurut, dedi; bilirsin ki kader değişmez.
- C. Meriç2) Bitki canlılığını yitirmekFırtına bütün gülleri kuruttu.
3) Bazı sebze ve meyvelerin buharlaştırılmasıyla kuru bir durum almasını sağlamak4) mec. Cılız duruma getirmek, zayıflatmakBu hastalık onu kurutmuş.
5) mec. Yiyecek ve içecekleri yiyip bitirmek6) mec. Uğursuzluk getirmek, yok etmekDâhilde bütün millî kuvvetlerimizi dağıttılar, bütün kabiliyetlerimizi kuruttular.
- P. SafaBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.