kusmak

kusmak
nsz, -ar
1) Midesinin içindekilerini ağız yolu ile dışarı atmak, kay etmek, istifra etmek
2) Reddetmek

İhanetin böylesini tarih kabul etmez, kusardı.

- T. Buğra
3) -i Boyanan ve temizlenen şeyler yeniden ortaya çıkmak

Kumaş lekeyi kustu. Helva yağını kusmuş.

4) -i, mec. İçinde birikmiş kinini, öfkesini söyleyerek açığa vurmak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • kusmak — kusmak; (boya) solmak, bezikmek II, 10, 11 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • öfkesini kusmak — kızgınlıkla ağır hakaret etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • altın leğene kan kusmak — varlık içinde hastalık veya sıkıntı çekerek yaşamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • istifra etmek — kusmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • HÜV' — Kusmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • NÜHU' — Kusmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TULGA — Kusmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • övürmek — kusmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • gaseyan etmek — kusmak O, hem gaseyan ediyor hem göğsünü, bağrını paralıyor. S. M. Alus …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koşmak — (kuşmak) ilave, tertib, inşad etmek; eşar söylemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”