- kuşkucu
- sf.
1) Açık bir biçimde kanıtlanmamış her şeyden kuşkuya düşen, şüpheci, septik2) fel. Kuşkuculuk yanlısı olan, septik
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kuşkulu — sf. 1) Kuşku belirten, kuşku anlatan, şüpheli Demir parmaklıklı penceresinden içeriye kuşkulu bir göz atıyordum. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Kuşku içinde olan, şüpheli Beynimizde biriken bayağı ve kuşkulu fikirleri çam kokularına sürünmüş nazlı hava… … Çağatay Osmanlı Sözlük
olasıcılık — is., ğı, fel. Bilginin ancak olasılık değeri olduğunu, kesin doğrunun bilinemeyeceğini, bilginin yalnız olasılığa erişebileceğini ileri süren teoriye dayalı kuşkucu öğreti, probabilizm … Çağatay Osmanlı Sözlük
pimpirik — sf., ği 1) Çok yaşlı ve güçsüz (kimse) 2) Gereksiz yere titizlik gösteren 3) Kuşkucu 4) mec. Harap, bozuk, virane Üç katlı, tahtadan, pimpirik bir evdir burası. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
pimpirikli — sf. 1) Gereksiz yere titizlik gösteren 2) Kuşkucu Kapıcı son derece pimpirikli bir adamdır; hiç üşenmez, dairesinden çıkıp kimdir o, diye seslenir. A. Ümit … Çağatay Osmanlı Sözlük
septik — sf., ği, fel., Fr. sceptique Kuşkucu … Çağatay Osmanlı Sözlük
şüpheci — sf. Kuşkucu O devrin son derece şüpheci atmosferi içinde hayatından korkarak kaçmıştı. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük