kuşkulu

kuşkulu
sf.
1) Kuşku belirten, kuşku anlatan, şüpheli

Demir parmaklıklı penceresinden içeriye kuşkulu bir göz atıyordum.

- Y. K. Karaosmanoğlu
2) Kuşku içinde olan, şüpheli

Beynimizde biriken bayağı ve kuşkulu fikirleri çam kokularına sürünmüş nazlı hava alıp götürdü.

- R. H. Karay
3) Kuşkucu

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • arama tarama — is. 1) Polisin kuşkulu gördüğü kimseler üzerinde bıçak, silah, esrar vb. yasak şeyler araması 2) Denizdeki mayınları toplama veya yok etme işlemi Birleşik Sözler mayın arama tarama gemisi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bit yeniği — is. Bir işin gizli kalmış kötü ve aksak yanı, kuşkulu bir nokta, kurt yeniği Bu işin içinde bir bit yeniği olduğunu haykırırdı. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • evhamlı — sf. Kuruntulu, kuşkulu, vehimli, mütevehhim …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • huylu — sf. 1) Herhangi bir huyu olan Oğlum benden daha iyi huylu, daha ciddi olsun. R. H. Karay 2) İşkilli, kuşkulu 3) Ürkek, sinirli (binek hayvanı) Bu at huyludur. Birleşik Sözler iyi huylu kötü huylu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller huylu huyundan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • işkilli — sf. İşkil içinde bulunan, kuşkulu, kuruntucu, vesveseli, müvesvis Biraz işkilli olmayan bir adamı, düştüğü yanlışlıktan kurtarmak kolay değildir. M. Ş. Esendal Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller işkilli büzük dingilder işkilli olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • niyetli — sf. 1) Niyeti olan, niyet eden En kuşkulu insanlar çoğu zaman en kötü niyetliler arasından çıkıyor. H. Taner 2) Oruç tutmakta olan (kimse) Birleşik Sözler art niyetli iyi niyetli …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pireli — sf. 1) Pire bulunan Pireli yatak. 2) mec. Her şeyden bir anlam çıkaran, kuşkulu, işkilli, vesveseli Pireli bir adam …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şüpheli — sf. 1) Kuşkulu Mazisi şüpheli kadınlarla evlenmek, insanı sonraları rahatsız eder. P. Safa 2) huk. Kendisinden şüphe edilen, kuşkulanılan, zanlı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • var yok — Belli bir ölçüye ya ulaşır ya ulaşmaz, herhangi bir ölçüye, miktara yakın, olduğu bile kuşkulu Ünlü Haçik in oğlu Nubar, kırk yaşlarında var yok, göbekli ve dazlak. A. İlhan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller vara yoğa varı yoğu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şübhedar — (A. F.) [ راد ﻪﻬﺒﺵ ] şüpheli, kuşkulu …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”