- kuvars
- is., jeol., Alm. Quarz
Billurlaşmış silisin doğada çok yaygın bir türü
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ametist — is., jeol., Fr. améthyste Süs taşı olarak kullanılan mor renkte bir tür kuvars … Çağatay Osmanlı Sözlük
cam suyu — is. Potas veya sodanın kuvars ile eritilmesinden elde edilen, ağacın böceklere ve ateşe direncini artıran renksiz sıvı … Çağatay Osmanlı Sözlük
çakmak taşı — is., min. 1) Demir veya çeliğe sürtüldüğünde kıvılcım çıkartan bir tür kuvars 2) Düvenlerin altına çakılan küçük ve kesici taş Düven tahtasının altına çakmak taşlarını yerleştiriyordu. C. Uçuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
gnays — is., jeol., Alm. Gneiss Kuvars, mika ve feldspattan birleşmiş kayaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
granit — is., jeol., Fr. granite Kuvars, feldspat, ortoklaz ve mika minerallerinden birleşmiş türlü renkte, billursu, çok sert bir tür kayaç Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller granit gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
granülit — is., jeol., Fr. granulite Kuvars, feldspat, granit, Moskof camı vb. maddelerden birleşmiş billur kayağan taş kütlesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
Kadıköy taşı — is., min. Kuvars ve opal liflerinden oluşan, mühür ve süs eşyası yapımında kullanılan, yarı billur silis, kalseduan … Çağatay Osmanlı Sözlük
mikaşist — is., jeol., Fr. micaschiste Küçük kuvars billurlarıyla mikadan oluşmuş, yaprak biçiminde başkalaşmış kaya … Çağatay Osmanlı Sözlük
Necef taşı — is., min., Ar. Parlak ve saydam bir çeşit kuvars billuru Kabartmaların ortalık yerine de akik ve Necef taşlar serpiştirilmiştir. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
pegmatit — is., jeol., Fr. pegmatite Başlıca kuvars, feldspat ve Moskof camından oluşan, açık renkli bir tür magma taşı … Çağatay Osmanlı Sözlük