- küçük çapta
- sf.
1) Belirli bir ölçüde2) Yaygın olmayan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
küçük — sf., ğü 1) Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı Bir aralık başımın üstünde kartaldan küçük, atmacadan büyük yırtıcı kuşlardan birinin döndüğünü gördüm. M. Ş. Esendal 2) Yaşı daha az olan Ortanca ve küçük ablalar ... beni,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ufak çapta — sf. Aslına göre küçük olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
çap — 1. is. 1) Cisimlerin genişliği, kutur Tüfeklerin çaplarını sorsanız cevabını veremezler. Ö. Seyfettin 2) Büyüklük 3) Ölçü, ölçek Bütün bu çabalar da Alman edebiyatını dünya çapında bir güce kavuşturmaya yetmiyor. H. Taner 4) Yapının veya arsanın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kama — is. 1) Silah olarak kullanılan, ucu sivri, iki ağzı da keskin uzun bıçak Bu bıçak, sapına bez sarılmış, küçük çapta bir kamaydı. S. F. Abasıyanık 2) mdn. Açılmış olan boşluklarda tavan ve yanlardan taş veya cevher parçalarının düşmesini önlemek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ufak — sf., ğı 1) Boyutları normalden küçük Ufak ev. 2) Yaşça daha küçük olan İki ufak çocuk konuşarak Fener e doğru gidiyor. M. Ş. Esendal 3) Makam, derece bakımından geri olan Ufak bir memuriyet de olsa olurdu. O. Kemal 4) mec. Önemsiz, çok az Ufak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
benlik — is., ği 1) Bir kimsenin öz varlığı, kişiliği, onu kendisi yapan şey, kendilik, şahsiyet Küçük veya büyük çapta ama mutlaka dürüst, namuslu bir iş adamı olmak hırsı bütün benliğini sardı. T. Buğra 2) Kendi kişiliğine önem verme, kişiliğini üstün… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ENDÜSTRİ — Fr. Sanayi, imalât, sanatlar. Hammaddeyi mâmul eşya hâline getirme. Bu da ikiye ayrılır. 1 Küçük sanayi: Ev ve atölyelerde basit âlet ve makinelerle eşya imalâtıdır. 2 Büyük sanayi: Su buharı, akaryakıt, elektrik, atom enerjisi gibi büyük çapta… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük