küflenmek

küflenmek
nsz
1) Küf oluşmak

Zincirler küflendi, çürüdü, kırıldı.

- Ö. Seyfettin
2) mec. Zamanı geçmek, köhneleşmek

Seniha, kendisinin de bu kirli aydınlığın altında bu eşya ile beraber küflendiğini hissetti.

- Y. K. Karaosmanoğlu
3) mec. Çalışma fırsatı bulamayarak özelliklerini veya yeteneğini yitirmek

Sahte banknotlar küflenmiş tekerlekler gibidir.

- R. N. Güntekin

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • kefeki tutmak — küflenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • küflenme — is. Küflenmek işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • küf bağlamak (veya tutmak) — 1) küflenmek 2) mec. unutulmak 3) mec. bitmek, kalmamak İsteksiz isteksiz oluyorsun tıraşı, bir küf bağlamışsa bütün heyecanların. Ç. Altan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”