küsmek — küsmek. II, 12 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
feleğe küsmek — talihten yakınmak, şanstan ümidini kesmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
talihine küsmek — kötü bir durum veya olayla karşılaşıldığında yalnızca talihi suçlamak Talihimize küseriz ama millî menfaat prensiplerinin bizim yüzümüzden kötülenmesini istemeyiz. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
bahtına küsmek — talihsizliğinden yakınmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayata küsmek — bezgin, kötümser olmak, yaşama isteğini yitirmek Adi günlerde size öyle gelir ki bunlar hayata küsmüş insanlardır. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
darılmak — küsmek … Beypazari ağzindan sözcükler
toslamak — küsmek … Beypazari ağzindan sözcükler
MELL — Küsmek, darılmak. * Yorgunluk. * Kakma, dürtmek. * Mahzun olmak, kederli olmak. * Hamuru külün içinde pişirmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
baht — is., Far. baḫt 1) Olacakların, kaçınılmaz olduğunu belirleyen ilahî iradenin insan için veya bir toplum için çizdiği hayat tarzı, kader, talih 2) Şans Ben Atatürk ü birkaç defa görmek bahtına erenlerdenim. H. Taner Birleşik Sözler bahtı açık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
darılmak — nsz 1) Hoşa gitmeyen bir tutum, davranış veya söz dolayısıyla gücenip görüşmez olmak, gücenmek, küsmek, ilgiyi kesmek Kalenin üzerine top atmadılar bahanesiyle darılmadı mıydı? Ö. Seyfettin 2) Gücenmek, kırılmak, alınmak, incinmek Sinirlenmek,… … Çağatay Osmanlı Sözlük