lezzet — (A.) [ تﺬﻝ ] 1. lezzet, tad. 2. zevk … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
LEZZET — (C.: Lezzât) Tad, çeşni. Hoş ve güzel olan şey.(Dünyanın âkıbeti ne olursa olsun, lezaizi terketmek evlâdır. Çünki, âkıbetin ya saadettir, saadet ise şu fâni lezaizin terkiyle olur. Veya şekavettir. Ölüm ve idam intizarında bulunan bir adam,… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
lezzet almak — hoşlanmak Uysal hayatımız daima gönlümün de aklımın da en lezzet aldığı meşgalesi. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
LEZZET-YÂB — f. Lezzet bulan, tad bulan, lezzetlenen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LEZZET-ŞİNAS — f. Tad alan, lezzet alan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LEZZET-İ İLM — İlmin lezzeti … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZEVAL-İ LEZZET — Lezzetin bitmesi, lezzetin sona ermesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜSTELİZZ — (Lezzet. den) Lezzet alan, tadına varan, tad alan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTELEZZİZ — Lezzet aldığından hoşnud olan, lezzet duyan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İLTİZAZ — (Lezzet. den) Lezzet duyma, hoş ve lâtif bulma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük