- liralık
- sf., -ğı
1) Herhangi bir lira değerinde olan
Beş milyon liralık alışveriş. On milyon liralık kumaş.
2) is. Lira
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Beş milyon liralık alışveriş. On milyon liralık kumaş.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
beş binlik — is., ği Beş bin liralık bütün kâğıt para … Çağatay Osmanlı Sözlük
beş milyonluk — is., ğu Beş milyon liralık kâğıt para … Çağatay Osmanlı Sözlük
beş yüzlük — is., ğü Beş yüz liralık kâğıt para … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir milyonluk — is. Bir milyon liralık para … Çağatay Osmanlı Sözlük
çamaşır makinesi — is. Çamaşır yıkamaya yarayan araç Yedi yüz liralık çamaşır makinesini dörtte bir eksiğine mal etmişsin. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
evlek — is., ği, hlk., Rum. 1) Tarlanın, tohum ekmek için saban iziyle bölünen bölümlerinden her biri Bu korkunç mücadeleye üç evlek toprak için Mustafa dan başka bizim köyde kimse girişmezdi. S. F. Abasıyanık 2) Dönümün dörtte biri kadar olan alan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaime — is., esk., Ar. ḳāˀime 1) Buyruk, resmî kâğıt, ferman Mezat kaimesi. 2) Kâğıt para, kâğıt lira, kayme Atıf Bey cüzdanından çıkardığı bir reçeteyle bir beş liralık kaimeyi uzatarak... H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
on binlik — is., ği On bin liralık bütün kâğıt veya madenî para … Çağatay Osmanlı Sözlük
on milyonluk — is., ğu On milyon liralık kâğıt para … Çağatay Osmanlı Sözlük
papel — is., argo, esk., İsp. papel Bir liralık kâğıt para Git haber ver, üç papel göndermezse şuradan şuraya adımımı atmam. P. Safa Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller papel etmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük