- arsız
- sf.
1) Utanması, sıkılması olmayan, yılışık, yüzsüz (kimse)2) Açgözlü davranan (kimse)3) mec. Kolayca üreyebilen (bitki)Birleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
arsız — sif. Arı, həyası olmayan; həyasız, utanmaz, sırtıq, üzlü. Arsız adam. – Arsıza bir sillə kar eləməz. (Məsəl). Arsız aşıq elsiz niyə yaşadı; Ölsün Ələsgərtək qulların, dağlar! A. Ə.. Bizi ən çox heyrətə salan Səttarxanın evinin dağılmasına tamaşa… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
ÂRSIZ — Bî ar, utanmaz, arsız … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
arsız arsız — zf. Utanmaz bir biçimde, yılışarak, sırnaşarak Ara sıra mızıkayı durdurarak çalgıcılarla hatta ön sıradaki halkla arsız arsız konuşuyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
arsız-abırsız — bax arsız … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
arsız — utanmayan, sıkılmayan, çok ağlayan … Beypazari ağzindan sözcükler
acındırırsan arsız olur, acıktırırsan hırsız olur — koruduğunuz kimse, başkalarını ona acındırdığınızı gördüğünde arsız olur; emeğinin karşılığını tam olarak vermediğiniz kişi de hırsız olur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
çok söyleme arsız edersin, aç bırakma hırsız edersin — yönetimi altında bulunan kimselere sık sık müdahale edenler bekledikleri verimi alamadıkları gibi onları da arsız ederler; yiyecek ve para bakımından da sıkıntıya düşürenler onları hırsızlığa itmiş olurlar anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
arsızın yüzüne tükürmüşler, yağmur yağıyor demiş — arsız ne kadar ağır hakaret görse de aldırmaz, pişkinliğe vurur anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıl uğursuzun — arsız, yüzsüz kimselerin el üstünde tutulduğu zamanı anlatan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
önüne geleni kapar, ardına geleni teper — arsız, huysuz, geçimsiz kimseler için kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük