lüzumlu lüzumsuz

lüzumlu lüzumsuz
zf.
Yerli yersiz, gerekli gereksiz

Bu toy müdürü küçümsediğini her hâliyle belli ediyor, bir mesele hakkında izahat verirken, lüzumlu lüzumsuz bilgiçlik taslıyordu.

- H. Taner

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • lüzumsuz — sf. Gereksiz Evin bir ucunda bir fırın, öbür ucunda bir külhan vardı ki tıpkı bu merdiven gibi lüzumsuzdu. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler lüzumsuz adam lüzumlu lüzumsuz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller lüzumsuz görmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lüzumlu — sf. Gerek, gerekli, lazım Birleşik Sözler lüzumlu lüzumsuz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İSRAF — Lüzumsuz yere harcamak. Malı ve parayı lüzumsuz yere sarf etmek. İhtiyacından fazla istihlâk etmek ve harcamak. * En lüzumlu aslî vazifeleri bırakıp en lüzumsuz veya zararlı şeylerle meşgul olarak ömrünü veya gençliğini boş yere harcamak.(Hâlik ı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”