lüzumlu

lüzumlu
sf.
Gerek, gerekli, lazım
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • lüzumlu lüzumsuz — zf. Yerli yersiz, gerekli gereksiz Bu toy müdürü küçümsediğini her hâliyle belli ediyor, bir mesele hakkında izahat verirken, lüzumlu lüzumsuz bilgiçlik taslıyordu. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • HÎN-İ HACETTE — Lüzumlu zamanında, ihtiyaç olduğu vakit …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KİFAYET — Lüzumlu kadar olmak. Yetişmek. Bir işe yetecek kadar olmak. İktidar. Liyâkat. Yararlık …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • LÂZIM — Lüzumlu, gerekli. * Bir şeyden aslâ ayrılmayan. Bir işte beraber bulunmasına ve vücuduna ihtiyaç olan şey. * Gr: Müteaddi olmayan LÂZIM FİİL (FİİL İ LÂZIM) Fâilin zâtında kalan fiil. (Geldi, gitti, güldü gibi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MA'LUMAT-I ZARURİYE — Lüzumlu ve zaruri mâlumat …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MELZUMİYET — Lüzumlu kılma. Melzumluk …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MUKİBB — Lüzumlu olan, icab eden …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜLAZEME — Lüzumlu. Gerekli. Ayrılmaz. Lâzım …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜLIZZ — Lüzumlu, gerekli. * Cür et ve ısrar eden kişi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜLTEZEM — Lüzumlu görülen, lüzumuna inanılarak yapılmasına çalışılan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”