- mafsal
- is., anat., esk., Ar. mafṣal
1) Eklem2) tek. Birbirine bağlanmış parçaların her yönden dönmesini sağlayan bağlantı ögesi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
mafsal — (A.) [ ﻞﺼﻔﻡ ] eklem … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MAFSAL — Tıb: Vücuddaki kemiklerin ekli olan oynak yerleri. Eklem … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAFSAL-I MÜTEHARRİK — Tıb: Oynar eklem … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEFASIL — (Mafsal. C.) Mafsallar. Vücuttaki oynak yerleri, eklenti yerleri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
eklem — is., anat. Vücut kemiklerinin uç uca veya kenar kenara gelip birleştiği yer, mafsal Birleşik Sözler eklem bacaklılar omuz eklemi … Çağatay Osmanlı Sözlük
rotil — is., Fr. rotule Otomobilin ön düzeninde bulunan, her yöne dönebilen ve mafsal olarak kullanılan küre biçiminde bir parça … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEND — f. Bağlanan. Bağlanmış. * Bağ. Boğum. Mafsal. * Su bendi. Baraj. * Gam. Gussa. * Mekir. * Hile. * Mülâhaza. Fıkra. Madde. * Aldatmak.* Birisini emri altına almak, bendetmek. * Edb: Baştan sona kadar aynı vezinli bir çok parçalardan meydana gelen… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BERNİŞ — f. Romatizma ağrısı, mafsal sancısı. * Karın ağrısı, sancısı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FASL — (Fasıl) İki şey arasındaki ek yeri. Mafsal. * Hak söz. Hak ile bâtılın arasını fark ve temyiz ile olan hüküm ve kaza. (Buna Faysal da denir) Halletmek. Ayrılma. Çözme. * Bölüm. * Mevsim. * Aynı makamda çalınan şarkı. * Çocuğu memeden kesmek. *… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEFSİL — (C: Mefâsıl) Her âzada olan ek yerleri. Mafsal … Yeni Lügat Türkçe Sözlük