mahdut

mahdut
sf., -du, esk., Ar. maḥdūd
1) Çevrilmiş, sınırlanmış
2) Sayısı belli olan, sayılı, az

Hükûmetler mahdut bir zaman içinde yaşar.

- O. S. Orhon
3) mec. Dar, basit

Heyhat, dedi, siz de mahdut fikirli bir muharrirmişsiniz!

- Ö. Seyfettin

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • mahdut — sınırlanmış; tahdit edilmiş …   Hukuk Sözlüğü

  • sayılı — 1. sf. 1) Herhangi bir sayısı olan On sayılı kâğıt. 2) Sayısı belli olan, sayılmış olan Tabaklar sayılıdır. 2. sf. Az görülen, önemli, mahdut Bu hafta ... huzur ve sükûn içinde sayılı yaz mehtaplarından birini daha yaşadık. R. H. Karay Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geniş karşılamak — hoşgörü ile değerlendirmek Bu vahim skandalı, bu mahdut dışarlık çocuğu niçin bu kadar geniş karşılıyordu? R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • DELİL-İ İMKÂNİ — İmkâna âit olan delil. $âyeti ile işaret edilmiştir. Bu delilin hülâsası: Kâinatın ihtiva ettiği zerrelerden her birisinin gerek zâtında, gerek sıfatında, gerek ahvâlinde ve gerek vücudunda gayr i mütenahi imkânlar, ihtimâller, müşkülâtlar,… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HABER-İ MEŞHUR — Bidayette râvisi mahdut iken sonraki devirlerde, yalan üzere ittifakları muhal olan bir cemaat tarafından nakledilegelen makbul hadistir. (Ist. Fık.K …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ITLAK — Salıvermek. Bırakmak. Koyuvermek. Serbest bırakmak. Serbest olup her tarafta bulunmak. Cezadan kurtarmak. * Boşama. Boşanma. Afvetmek.(...Elbette mutlak ve muhit olan o ef âlde iştirak muhaldir. İmkânı yoktur. Evet, ıtlakın mahiyeti iştirake… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TEGAFÜL — Bilmez görünmek, anlamazlıktan gelmek. Kasden kendisini gafil göstermek.(Farazâ, bazılarının altında büyük fenâlıklar varsa da, hücum edilmemek gerektir. Zira, çok fenalık vardır ki, iyilik perdesi altında kaldıkça ve perde yırtılmadıkça ve ondan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ŞEKİL — (Şekl) Biçim, dış görünüş. Çehre. Tarz. Formül. * Şebih ve misil. * Hey et. * Suret. Surette benzerlik. * Bir adamın tab ve hevasına muvafık olan şey. * Muhtelif, müşkil işlerin her biri. * Birşeyin gerek hissedilen ve gerek mevhum sureti. * Geo …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ŞÜKR-Ü KÜLLÎ — Umumi nimetler için yapılan şükür.(Eğer desen: Şu küllî hadsiz ni metlere karşı, nasıl şu mahdut ve cüz î şükrümle mukabele edebilirim? Elcevab: Küllî bir niyetle, hadsiz bir itikad ile... Meselâ nasılki, bir adam beş kuruş kıymetinde bir hediye… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”