mahkeme kapısı — is., hlk. Mahkeme Yıllarca mahkeme kapılarında süründü … Çağatay Osmanlı Sözlük
MAHKEME-İ UZMA — Büyük mahkeme. Mahkeme i Kübra … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
mahkeme masrafı — is., huk. Mahkeme açılırken ödenen ücret ile avukatlık giderleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
MAHKEME-İ KÜBRA — Öldükten sonra, âhiretteki ve Allah (C.C.) huzurundaki mahkeme. Bütün insanların muhakemesinin huzur u İlâhiyede yapılacağı yer … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAHKEME-İ TEMYİZ — Adliye mahkemelerince verilen karar ve hükümlerin son inceleme ve tahkik mercii olan yüksek mahkeme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAHKEME-İ ŞER'İYYE — şeriat mahkemesi. şeriat hükümlerine göre dâvalara bakan mahkeme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAHKEME — (Hüküm. den) Dâvaların görülüp hükme, karara bağlandığı yer. İcra yı adalet için çalışan resmî daire … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
mahkeme kararı — is., huk. Dava sonunda açıklanan karar, hüküm … Çağatay Osmanlı Sözlük
mahkeme açmak — mahkemede dava açmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mahkeme kadıya mülk değil — hiç kimse, bulunduğu kamu hizmetinde ömrünün sonuna kadar kalamaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük