- mecruh
- sf., esk., Ar. mecrūḥ
1) Yaralı
Harbiye nazırıyla sadrazamı vurmuşlar. Ahmet Rıza tehlikeli surette mecruh...
- Ö. Seyfettin2) mec. İncinmiş olan (kimse)
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Harbiye nazırıyla sadrazamı vurmuşlar. Ahmet Rıza tehlikeli surette mecruh...
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
mecrûh — (A.) [ حوﺮﺠﻡ ] yaralı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MECRUH — Yaralı. Yaralanmış. * Huk: İnandırıcı sözlerle çürütülmüş fikir, dav … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KALB-İ MECRUH — Yaralı kalb … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MECRUHÎN — (Mecruh. C.) Yaralılar. Yaralanmış olanlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yaralı — sf. 1) Yarası olan, yaralanmış (kimse), mecruh Yaralılarımızı develer üstünde götürüyoruz. F. R. Atay 2) mec. Dertli, üzüntülü Bir yaralı adamdı. Her şeye layık ama layık olduğu hiçbir şeye kavuşamamış bir yaralı adamdı. Y. Z. Ortaç Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çapılmak — vurulmak, mecruh … Çağatay Osmanlı Sözlük
taşıkmak — pek ziyade mecruh olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
CERİH — (Cerh. den) Mecruh. Yaralanmış, yaralı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAKRUH — Yaralanmış, kahredilmiş. Mecruh … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEDBUR — Zengin. Malı mülkü ve serveti çok olan. * Yaralı, mecruh … Yeni Lügat Türkçe Sözlük