- mefhum
- is., fel., esk., Ar. mefhūm
Kavram
Hâlbuki hiçbir mefhumun dar çerçevesine sığmayan hayat okumaya layıktı.
- Ö. Seyfettin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Hâlbuki hiçbir mefhumun dar çerçevesine sığmayan hayat okumaya layıktı.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
mefhum — (A.) [ مﻮﻬﻔﻡ ] kavram. ♦ mefhûm olmak anlaşılmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MEFHUM — Kömürleşmiş olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NA-MEFHUM — f. Anlamsız, mânasız, anlaşılmaz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kavram — is. 1) Bir nesnenin veya düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımı, mefhum, fehva, konsept, nosyon Herkesin kendine özgü bir mutluluk kavramı vardır. H. Taner 2) fel. Nesnelerin veya olayların ortak özelliklerini kapsayan ve bir ortak ad… … Çağatay Osmanlı Sözlük
meal — is., li, esk., Ar. meˀāl 1) Anlam, kavram, mefhum Her cepheden tek mealde bir telgraf geliyor. A. Gündüz 2) Ortaya çıkan şey, sonuç, netice … Çağatay Osmanlı Sözlük
FEHVA — (C.: Fehâvi) Mefhum, kavram, anlam, mân … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LAHN — Güzel ve kaideli ses. * Nağme. * Kaideye uymayan yanlış okuyuş. * Usulüne uygun okumak. * Sadece muhatabın anlıyacağı şekilde remizle söz söylemek. * Meyl. * Fehmeylemek. * Lisan. * Lügat. Fetva. Mânâ. Mefhum … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MANTUK — Bir lâfzın nutuk hâlinde, söz sahasında üzerine delâlet ettiği şey. Şu kitabı satın aldım , sözünde bu lâfzın mantuku, o kitabın satın alınmış olmasıdır. * Söz, nukut, mânâ, mefhum … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAZMUN — Meâl. Mâna. Mefhum. * Nükteli, san atlı, ince söz. * Ödenmesi lâzım olan. * Fık: Gasb, telef veya zulüm sebebi ile ödenmesi lüzum etmiş şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEDLUL — Delâlet olunan. Gösterilen. * Mânâ. Meâl. Mefhum. Delil getirilen şey. Bir kelime veya bir işâretten anlaşılan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük