- açık kahverengi
- is.
1) Kahverenginin bir veya birkaç ton açığı, sütlü kahverengi2) sf. Bu renkte olan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kahverengi — is., yi 1) Kavrulmuş kahvenin rengi 2) sf. Bu renkte olan Kahverengi çanta. Birleşik Sözler açık kahverengi koyu kahverengi sütlü kahverengi … Çağatay Osmanlı Sözlük
sütlü kahverengi — is. 1) Açık kahverengi 2) sf. Bu renkte olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
renk — is., gi, Far. reng 1) Cisimler tarafından yansılanan ışığın gözde oluşturduğu duyum Birisi sütsüz çikolata renginde, uzun boylu, geniş omuzlu, Amerikan boksörlerine benziyordu. A. Gündüz 2) mec. Nitelik İşin rengi değişti. Birleşik Sözler renk… … Çağatay Osmanlı Sözlük
aksedir — is., bit. b. Kaplaması mobilyacılıkta kullanılan, açık kahverengi öz odunlu olan bir ağaç (Thuya occidentalist) … Çağatay Osmanlı Sözlük
barlam — is. İnce pullu, sırtı açık kahverengi, yanları ve karnı beyaz, ortalama 30 40 cm boyunda, Marmara ve Ege deniziyle Akdeniz de bol bulunan bir balık türü (Merluccius merluccius) … Çağatay Osmanlı Sözlük
baz morfin — is., kim. Uyuşturucu madde yapımında kullanılan açık kahverengi toz … Çağatay Osmanlı Sözlük
bej — is., Fr. beige 1) Sarıya çalan açık kahverengi 2) sf. Bu renkte olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
devetüyü — is. 1) Deve tüyü rengi, açık kahverengi 2) sf. Bu renkte olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
karaciğer — is., anat. Karın boşluğunun sağında bulunan, öd salgılayan, şeker depolayan, iri, açık kahverengi organ Bu sefer de uzun parmaklarını karaciğer bölgesinde gezdirmeye başlar. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük