asalak

asalak
is., -ğı, biy.
1) Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit
2) sf., mec. Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, tufeyli
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • ASALAK — Başka hayvan veya bitkilerin üstünde yaşayan ve onlara zarar veren hayvan veya bitki. Parazit. * Mc: Başkalarının sırtından geçinen kimse …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • asalak — birinin üzerinden geçinmek …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • asalak bilimi — is., biy. Asalakların yapısını, yaşayışını, konakçıyla ilişkisini ve yaptığı hastalıklarla bu hastalıklara karşı girişilecek savaşı konu alan bilim dalı, parazitoloji …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yarım asalak — is., ğı, bit. b., hay. b. Üzerinde yaşadığı konakçı bitkiden bazen hazır besin maddesi alan, gerektiğinde kendi beslek yaşayabilen, klorofilli bitkilerde görülen, tam olmayan asalak, yarı asalak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dış asalak — is., ğı, hay. b. Konakçının üzerinde yaşayan ve çoğunlukla kan emen asalak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iç asalak — is., ğı, hay. b. Konakçının içinde yaşayan asalak Sığır tenyası bir iç asalaktır …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tam asalak — is., ğı, bit. b. Toprağa ve özümlemeye bağlı bütün besinlerini konakçıdan sağlayan bitki asalağı Yaban keteni tam asalak bir bitkidir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yarı asalak — is., ğı, bit. b., hay. b. Yarım asalak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • abacı — is. 1) Aba yapan veya satan kimse 2) Abadan giyecek yapan veya satan kimse 3) sf., mec. Asalak 4) hlk. Bedavacı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller abacı kebeci (ara yerde) sen neci? …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • asalaklaşmak — nsz Asalak duruma gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”