- merhume
- sf., Ar. merḥūme
Ölmüş Müslüman (kadın), rahmetli
Merhumenin vasiyeti varmış, Karacaahmet'e defnolunacak.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Merhumenin vasiyeti varmış, Karacaahmet'e defnolunacak.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
merhûme — (A.) [ ﻪﻡﻮﺣﺮﻡ ] (bayan) ölü … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MERHUME — Vefât etmiş, rahmete kavuşmuş kadın … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MİLLET-İ MERHUME — Müslümanlar, İslâm Milleti. (Allah a ve onları ebedi saadete sevkeden emirlerine itaat ettiklerinden, kendileri rahmete mazhar olmuşlardır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yürek — is., ği, anat. 1) Kalp 2) Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül Fazıla Hanım ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu. S. F. Abasıyanık 3) Kupa (I) 4) mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret Bu iş yürek ister. 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çiğ düşmek — hoş karşılanmamak, kaba ve yersiz bulunmak Onların da belki merhume ve öksüzler hakkında söylenilecek bir fikirleri olurdu. Fakat şimdilik ne deseler çiğ düşecekti. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
MİHAİL — Resul i Ekremin (A.S.M.) geleceğini haber veren ve bir ismi de Mişâil olan eski zaman Peygamberlerinden bir Zâttır. Kitabının 4. bab ında: Ahir zamanda bir ümmet i merhume kaim olup, orda hakka ibadet etmek üzere, mübarek dağı ihtiyar ederler. Ve … Yeni Lügat Türkçe Sözlük