mevcudiyet

mevcudiyet
is., esk., Ar. mevcūdiyyet
1) Varlık

Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.

- Atatürk
2) fel. Varoluş

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • MEVCUDİYET — Mevcudluk, varlık, mevcud ve var olma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • olılık — mevcudiyet, varlık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • varlık — is., ğı 1) Var olma durumu, mevcudiyet, yokluk karşıtı Bir millet, varlığını, her şeyden çok dilinde yaşatır. O. V. Kanık 2) Var olan her şey Canlı varlıklar. 3) Para, mal, mülk, zenginlik, variyet 4) Önemli, yararlı, değerli şey Devlet, tarih,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • varoluş — is., fel. Yaşama, var olma, bir şeyin ne olduğu, nasıl olduğu değil, var olduğu olgusu, mevcudiyet, öz karşıtı Artık yaradılışının, varoluşunun, hayatla ödüllendirilişinin sebebini bilmektedir. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mevcûdât — (A.) [ تادﻮﺝﻮﻡ ] varlıklar. ♦ mevcûdiyet göstermek varlık göstermek …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • HESTÎ — f. Varlık. Var olma. Mevcudiyet …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KEVN — Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, âlem, kâinat. Mevcudiyet …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”