- mevhum
- sf., esk., Ar. mevhūm
Gerçekte olmayıp var sanılan, var diye düşünülen, kuruntuya dayanan, vehmolunmuş
Onun mevhum bir büyüklüğe bile tahammülü olamazdı.
- M. C. Kuntay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Onun mevhum bir büyüklüğe bile tahammülü olamazdı.
- M. C. KuntayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
mevhum — mevhûm varsayılan; var olarak kabul edilen; kuruntuya dayanan … Hukuk Sözlüğü
mevhûm — (A.) [ مﻮهﻮﻡ ] vehmedilmiş, asılsız, kuruntuya dayalı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MEVHUM — Aslı olmayıp evham mahsulü olan. Vehim … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HABL-İ MEVHUM — Mc: Daima olacak gibi görünüp de gittikçe uzaklaşan istek, gaye. Mevhum ip … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HATT-I MEVHUM — Hayalî çizgi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
sanal — sf. 1) Gerçekte yeri olmayıp zihinde tasarlanan, mevhum, farazi, tahminî 2) mat. Negatif bir sayı üzerinde alınan ve ikinci kuvvetten bir kök taşıyan cebirsel anlatım Birleşik Sözler sanal kart sanal sayı sanal sohbet … Çağatay Osmanlı Sözlük
FARZİYE — (C.: Farziyyât) Bazılarına göre kabul edilir sayılan. Mevhum ve itibarî olan. Aslı isbat edilmemiş hüküm … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUHALEFET-ÜN Lİ-L HAVADİS Cenab — ı Hakk ın ne zâtında ne sıfâtında (mevcud olsun, mevhum olsun, muhayyel olsun), hiç bir şeye hiç bir cihette benzememesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MİHVER-İ ÂLEM — Arzın merkezinden geçerek semâ küresini her iki tarafta kesen mevhum hat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TILSIM — Herkesin bilip çözemediği gizli şey. * Gizli sır. Fevkalâde kuvvet ve te siri hâiz olan şey. * Definenin bulunmasına mâni olan mevhum şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük