- mevkuf
- sf., esk., Ar. mevḳūf
1) Vakfedilmiş2) huk. Tutuklu
... şirketin başlıca müdürleri orada mevkuf.
- A. İlhan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
... şirketin başlıca müdürleri orada mevkuf.
- A. İlhanÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
mevkûf — (A.) [ فﻮﻗﻮﻡ ] vakfedilmiş … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MEVKUF — Durdurulan. Vakfedilen. Dâimi bir halde bırakılan. * Tevkif edilen. Tutulup hapsedilen. * Ait, bağlı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
mevkuf — vakfedilen şey … Hukuk Sözlüğü
MEVKUFEN — Mevkuf olarak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEVKUFÎN — (Mevkuf. C.) Tevkif edilmiş kimseler. Tutuklular. Mevkuflar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tutuklu — is., huk. Kanun yoluyla hürriyetlerinden alıkonularak bir yere kapatılan kimse, tutuk, mevkuf Girip çıkan resmîler, siviller, elleri bağlı ya da çözük tutuklular... Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
baglıg — merbut, makid, mutâlik, mesdud, mevkuf, mekful … Çağatay Osmanlı Sözlük
ARÂZİ-İ EMİRİYYE — Huk: Beytülmâle mahsus olup devlet tarafından şahıslara dağıtılan yerler. (Tarla, çayır, koru ve emsali gibi ARÂZİ İ EMİRİYYE İ MEVKUF Huk: Sadece hazine menfaatleri veya tasarruf hakları veyahut ikisi de bir hayır cemiyetine ayırılan miri arazi… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUKAYYED — Kayıtlı. Serbest olmayan. Sınırlı. Bağlı. * Deftere geçmiş, kaydedilmiş olan. Bağlanmış. El veya ayağında zincir, kelepçe bulunan. Mevkuf olan. * Bir işe ehemmiyet veren. İşine önem verip bakan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
REHİN — (Rehn Rehine) Bir şeyin yerine teminat olarak tutulmuş olan şey, rehin edilmiş. * Mevkuf ve mahpus kılmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük