- mezar
- is., Ar. mezār
Ölünün gömülü olduğu yer, kabir, sin, makber, gömüt
Mezar, tabuta yakın yerdeymiş ve cenaze dilencilerle kalabalıklaşmıştı.
- M. Ş. EsendalBirleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Mezar, tabuta yakın yerdeymiş ve cenaze dilencilerle kalabalıklaşmıştı.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
mèzār — m 〈G mezára〉 isl. grob, raka ✧ {{001f}}tur. ← arap … Veliki rječnik hrvatskoga jezika
mezar — mèzār m <G mezára> DEFINICIJA isl. grob, raka ETIMOLOGIJA tur. ← arap. mäzār … Hrvatski jezični portal
MEZAR — Ziyaret yeri. Ziyaretgâh. * Mezar. Kabir. Ölünün gömüldüğü yer. Makber … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
mezar taşı — is. Gömülen kişiye ait kimlik bilgileri, dua vb. yazıları kazınmış olarak üzerinde bulunduran ve mezarın baş ucuna dikilen taş Aklımız ahiret ve ölüm fikrine mermerden mezar taşlarıyla alışırdı. R. H. Karay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MEZAR-I ZÂR — f. Ağlayan mezar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÂK-İ MEZAR — Mezar toprağı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KİTABE-İ SENG-İ MEZAR — Mezar taşı yazısı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
mezar kaçkını — is. Çok zayıflamış kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
mezar soyguncusu — is. Ölüyle birlikte gömülen değerli eşyaları çalan kimse, ölü soyucu, kefen soyucu, nebbaş … Çağatay Osmanlı Sözlük
mezar taşı ile övünülmez — kişi geçmişteki atalarıyla değil ancak kendi değeri ile övünmelidir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük