- muaşeret
- is., esk., Ar. muˁāşeret
Birbiriyle toplumsal ilişkiler içinde bulunma
Biz bu farkın muaşeretten üsluba, insan ve zevke kadar derinleştiğine inanıyoruz.
- A. H. TanpınarBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Biz bu farkın muaşeretten üsluba, insan ve zevke kadar derinleştiğine inanıyoruz.
- A. H. TanpınarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
MUAŞERET — Birlikte yaşanılanlar. * Sünnet dâiresinde insanlarla iyi münâsebet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
muaşeret adabı — is. Görgü kuralları, adabımuaşeret … Çağatay Osmanlı Sözlük
EDEB-İ MUÂŞERET — (Bak: Âdâb ı muaşeret … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÂDÂB-I MUAŞERET — Beraber yaşayışta, hoş ve İslâmca yaşama ve geçinme usulleri. Peygamberin (A.S.M.) sünnetine uygun olan hareket. İnsanlara karşı edebli olma, insanca ve İslâmca yaşama âdâbı. Adâba dair sünnet i peygamberiyeye uymak.(... İki cihanın rahat ve… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUAŞİR — Muâşeret eden ve birbiriyle iyi geçinir olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEAŞÜR — Muaşeret etmek, iyi muamelede bulunmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
adap — is., bı, Ar. ādāb 1) Töre 2) Yol yordam, yol yöntem Edebiyatın da kendine mahsus adabı var. O. V. Kanık Birleşik Sözler adabımuaşeret adap erkân muaşeret adabı … Çağatay Osmanlı Sözlük
HILTA — İşret. * Muaşeret … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
IŞAR — Birlikte geçinmek. Muâşeret etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTEAŞİR — Birbiriyle iyi geçinen, muâşeret eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük