muayyen

muayyen
sf., Ar. muˁayyen
1) Belli, belirli

Sizi muayyen bir kimseye benzetmek istiyorum.

- H. Taner
2) Belirlenmiş, kararlaştırılmış

Yadırganan bir yığın eser, mimarinin sadece muayyen bir malzemeyi, muayyen bir gaye uğrunda kullanmaktan ibaret olmadığını gösterirler.

- A. H. Tanpınar

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • muayyen — (A.) [ ﻦﻴﻌﻡ ] belirli …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • MUAYYEN — Görülmüş olan, kat i olarak belli olan, belli, ölçülü, tayin ve tesbit olunmuş, karalaştırılmı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • muayyen — belirli; belli; saptanmış …   Hukuk Sözlüğü

  • muayyen mâ-adâ — başka; dışında …   Hukuk Sözlüğü

  • gayr -i muayyen — [ ﻦﻴﻌﻡ ﺮﻴﻏ ] belirsiz …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • BEDARF — Muayyen bir gayenin gerçekleşmesi için zaruri olan veyâ zaruri görülen muayyen kalitede bir mal veya meta miktarıdır …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BER-VECH-İ MAKTU' — Muayyen bir bedel karşılığı olarak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BURC — Muayyen bir şekil ve sûrete benzeyen sâbit yıldız kümesi. * Tek hisar kule, kale çıkıntısı. * Dünyaya göre güneşin döndüğü yerin onikide bir kadarı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MELEK-İ MÜEKKEL — Muayyen bir işle tavzif edilmiş melek. (Bak: Melâike …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜVELLA — Muayyen bir dâvâyı veya ihtilafı hall için veyahut hakem, bilirkişi olmak üzere kadılar tarafından tayin eden salahiyetli kimse …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”