- muhafaza
- is., Ar. muḥāfaẓa
Koruma, saklama, korunum
Zamanımızda kıymetli şeylerin muhafazası güçleşti.
- B. FelekAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Zamanımızda kıymetli şeylerin muhafazası güçleşti.
- B. FelekÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
muhafaza — (A.) [ ﻪﻈﻓﺎﺤﻡ ] koruma. ♦ muhafaza etmek korumak, saklamak. ♦ muhafaza olunmak korunmak, saklanmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
muhafaza edilmek — 1) korunmak, saklanmak 2) olduğu gibi bırakılmak, kapatılmak Ev olduğu gibi muhafaza edilmişti. A. Haşim … Çağatay Osmanlı Sözlük
muhafaza etmek — 1) korumak, saklamak On sene evvelki külhanbeyi modasını o, tek başına hâlâ muhafaza ediyordu. Ö. Seyfettin 2) olduğu gibi bırakmak, kapatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUHAFAZA — Zarar ve ziyandan sakınıp korumak. * Himâye ve hıfzetmek. Gözetlemek. * Bir şeye devamlı olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
muhafaza altına almak — korumak, saklamak, bir yerde tutmak, kapatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
itidalini muhafaza etmek — kendini aşırılığa kaptırmamak, kendini tutmak Fakat itidalinizi muhafaza etmek şartıyla haber verebilirim. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAFÎZİYYET — Muhafaza edicilik, koruyup esirgeyicilik. * Cenâb ı Hakk ın, bütün tohum ve çekideklerde olduğu gibi, bir mahlûkun başına gelecek vaziyetleri ve başından geçenleri muhafaza edici sıfatı. Cenab ı Hakk ın muhafaza ediciliği.(İsm i Hafız in tecelli… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
berk — muhafaza edilmiş, tahkim edilmiş, sağlam I, 349; II I, 445bkz: bek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
HÂFIZA — Muhafaza eden. Ezberleme kuvvesi. Kuvve i hâfıza … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUHAFIZ — Muhafaza eden. Değiştirmeyen. Saklayan. Koruyan. Bekçi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük