- mukaddes
- sf., Ar. muḳaddes
Kutsal
Bizim vazifemiz her şeyden mukaddestir.
- Ö. Seyfettin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bizim vazifemiz her şeyden mukaddestir.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
mukaddes — (A.) [ سﺪﻘﻡ ] kutsal … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MUKADDES — (Kuds. den) Takdis edilmiş olan. Temiz ve pâk. Noksan ve kusurdan müberra ve uzak olan. Her çeşit noksan, ayıp ve kusurlardan münezzeh ve uzak olan. Kudsi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MENŞUR-U MUKADDES — Mukaddes ferman. (Kelime i şehadet kastedilmektedir) … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ARZ-I MUKADDES — Kudsi, mübarek yer. Eski peygamberlerin çok eseri bulunan Kudüs, Filistin. (Arz ı mukaddes: Temiz yer (arz ı mutahher) ve mübarek yer demektir ki, Beyt i Makdis in bulunduğu yerdir. Vaktiyle birçok enbiyanın makarrı olduğundan böyle tesmiye… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Kitab-ı Mukaddes — is. Tevrat, Zebur, İncil e verilen ortak ad … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEYT-ÜL MAKDİS — Mukaddes ev. Beyt ül Mukaddes de denir. Çok eskiden Peygamberlerin inşâ ettikleri kudsî mâbet. Bir ismi de Mescid ül Aksâdır. * İnsanın, Cenab ı Hak tan başka kimse ile tatmin olmayan kalbine de aynı isim verilir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUKADDESÂT — (Mukaddes. C.) Kudsi olanlar. Mukaddes olanlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ARÂZİ-İ MUKADDESE — Mukaddes yerler. Kudsi topraklar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EMÂKİN-İ MUKADDESE — Mukaddes yerler, kutsal mekânlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HARUT — Mukaddes kimse. * İpini sahibi elinden çekip kaçan davar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük