- mukavves
- sf., esk., Ar. muḳavves
Kavisli, eğri, eğmeçli
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
MUKAVVES — (Kavs. den) Yay gibi bükülmüş ve eğri olan. * Kavis teşkil etmiş, bükül … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bökmek — mukavves etmek, derhem etmek, pic u tab etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğmeçli — sf. Eğmeci olan, kavisli, mukavves … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğri — sf. 1) Doğru veya düz olmayan, bir noktasında yön değiştiren, çarpık, münhani, doğru karşıtı Eğri bir yol. 2) Yay gibi kavislenmiş, eğmeçli, mukavves Eğri kılıç. 3) Yatay veya düşey olmayan, bütünüyle bir yana eğilmiş bulunan, eğik, mail Eğri bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
burulğun — burulmuş, bükülmüş, ham ve mukavves olmuş … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekrem — burun, köşe; mukavves … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikma — eymiş, mukavves, çarpık … Çağatay Osmanlı Sözlük
ikmak — eymek, bir şeyi mukavves çarpık etmek serpmek, yolda brakup savuşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
inkimek — munhani olmak, mukavves olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
KİRPİK-İ AKIL — Mc: Akıl gözünün kirpiği. Aklın, hakikatleri anlamasına engel olan şey.(Meşhurdur ki: Îdin hilâline bakardı cemaat i kesire. Kimse bir şey görmedi.Zevâli bir ihtiyar yemin etti ki; Gördüm . Hâlbuki gördüğü kirpiğinin takavvüs etmiş beyaz bir kılı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük