- muktedir
- sf., Ar. muḳtedir
Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, erkliAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
muktedir — (A.) [ رﺪﺘﻘﻡ ] güçlü, iktidarlı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MUKTEDİR — Güçlü, kuvvetli, becerikli. İşe gücü yeten. İktidarlı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
muktedir olmak — gücü yetmek, yapabilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUKTEDİRÎN — (Muktedir. C.) İktidar sahibleri. Muktedirler, gücü yetenler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KEFFARET-İ YEMİN — Yaptığı bir yemine sadık kalmayıp bozan bir müslümana lâzım gelen keffâret demektir ki: Muktedir ise, müslim veya gayr i müslim bir köle veya câriye azad etmekten; muktedir değil ise, on fakiri akşamlı sabahlı doyurmaktan veya on fakire birer… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KADÎR — Mukaddir. Muktedir. Kudreti mutlak olan ve her hususa muktedir olan. Nihayetsiz kudret sahibi. (Allah C.C.)(İnsan kâinatın ekser envâına muhtaç ve alâkadardır. İhtiyâcâtı âlemin her tarafına dağılmış; arzuları ebede kadar uzanmış. Bir çiçeği… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KEFFARET-İ KATL — Bir müslümanı veya bir zımmiyi amden değil de bir hata neticesi olarak öldüren bir müslümana lâzım gelen keffârettir ki; muktedir ise, bir mü min köle âzad etmekten; buna muktedir değilse, iki ay muttasıl oruç tutmaktan ibârettir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KEFFARET-İ SAVM — Ramazan ı Şerifte özürü bulunmaksızın muayyen şartlar dâhilinde orucunu bozan bir mükellefin, müslim veya gayr i müslim bir köle veya câriye azâd etmesinden; buna muktedir değilse, iki ay muttasıl oruç tutmasından; buna da muktedir değilse,… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
erkli — sf. Erki olan, nüfuzlu, muktedir, kadir … Çağatay Osmanlı Sözlük
güzeşte — sf., esk., Far. guẕeşte Geçmiş, geçen Bahse girer misiniz? Beş dakika içinde en heyecanlı bir vaka icat etmeye muktedir olursam bu iki güzeşte aylıktan birini kasaya bırakır mısınız? R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük