- muttali
- sf., esk., Ar. muṭṭaliˁ
Öğrenmiş, haber almış, bilgi edinmişAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
MUTTALİ' — Haberli. Bilgisi olan. Bir yüksek yerden bakarak görüp anlayan. Vâkıf. Derk eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
muttali — öğrenme; haberdar olma; bilgilenme … Hukuk Sözlüğü
muttali olmak — bir durumdan haberi olmak, bir durum üzerine bilgi edinmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ASR — Muttali olmak. Gözcülük etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FIKIH — (Fıkh) Derin ve ince anlayış. Bir şeyi, hakkı ile, künhü ile bilmek. İnsanlar arasındaki ilişkilerle ilgili olarak dinî hükümleri ayrıntılı delilleriyle bilmek. Müslümanlar, müslüman olmaları itibariyle Allah ın emirlerine tâbidirler, uyarlar.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NAMUS — Irz, iffet, edeb, hayâ. * Şeriat. * Melâike. * İrade i İlâhiyenin tecellisi. * Nizam. * Emniyet ve istikamet gibi faziletlerin muhassalası olan pek kıymetli haslet. * Bir kimsenin mahrem, gizli esrarı olup işleri ve hallerinin iç yüzüne vakıf ve… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEŞVİF — Tezyin etmek, süslemek.* Haberli olmak, anlamak, muttali olmak. * Bakmak, nazar etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük