- mülayemet
- is., esk., Ar. mulāyemet
1) Yumuşaklık2) Bağırsakta yumuşaklık
Kayısı vücuda mülayemet verir.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kayısı vücuda mülayemet verir.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sipau — mulayemet. sığamaklık, ohşayış … Çağatay Osmanlı Sözlük
SECAHAT — Mülâyemet, rıfk. Cemalin tenasüp içindeki kemali … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TİMLAK — Mülayemet etmek, yumuşaklık göstermek. * Tereddüt etmek, karar verememek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yumuşaklık — is., ğı 1) Yumuşak olma durumu Göğsünde ilk defa bir kadın vücudunun sıcaklığını, yumuşaklığını hissediyordu. R. N. Güntekin 2) Ilımlı, iyi davranma, mülayemet … Çağatay Osmanlı Sözlük
KEN' — (C.: Kün ân) Tilki eniği. * Cem etmek, toplamak. * Yakın olmak. * Mülâyemet. * Alçaklık yapmak. * Firar, kaçmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LÜTUF — Rıfk ve nevâziş. İltifatla mülâyemet üzere muâmele eylemek. Allah (C.C.) Hazretlerinin kullarını rıfk ve sühuletle murâdına muvaffak eylemesi. * Güzellik, hoşluk. * İyilik, iyi muâmele … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SİYAK-I KELÂM — Sözün gelişi, sevkedili SİYAK VE SİBAKA MÜLÂYEMET Sözün evveline güzel bir netice, sonrasına iyi bir başlangıç olması … Yeni Lügat Türkçe Sözlük