- mülevves
- sf., esk., Ar. mulevveṣ
1) Kirli, pis2) Karışık, düzensiz
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
mülevves — (A.) [ ثﻮﻠﻡ ] kirli … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MÜLEVVES — Kirli. Pis. Bulaşık. Bulaştırılmış. * Alıkoyulup sonraya bırakılmış veya durdurulmuş olan. * Tazelenmek için suda ıslatılmış şey. * Karışık, intizamsız … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kirli — sf. 1) Leke, toz vb. ile kaplı, pis, murdar, mülevves Perdeci, çapaklı gözlerini kirli yumruklarıyla ovuşturarak cevap verdi. P. Safa 2) Aybaşı durumunda bulunan (kadın) 3) mec. Toplumun değer yargılarına aykırı olan Bu isim bana bir zamanlar… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pis — sf. 1) Leke, toz veya kirle kaplı olan, kirli, iğrendirici, murdar, mülevves 2) Kendinde pislik olan veya pislenmiş olan Lağım suları pistir. 3) mec. Beğenilmeyecek durumda olan, kötü, zararlı Şu pis dünyanın acılarında bile öyle bir tat var ki… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ALUD — (Alude) f. Karışmış, karışık, mülevves. Bulaşmı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MURDAR — f. Pis. Kirli. Mülevves. Temiz olmayan. * İslâmiyetin gösterdiği kaidelere uygun olmıyarak kesilmiş hayvan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜNECCES — Pis, mülevves, kirli, murdar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NAVİCE — f. Murdar, pis, habis, mülevves … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TA'FİR — Tozlu ve topraklı yapmak. * Ağartmak, beyazlatmak. * Kirletmek. Mülevves etmek. * Oğlan kaçsın diye kadının, emziğine toprak sürmesi. * Güneşte et kurutmak. (O kurumuş ete afir derler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAACCÜB — şaşma, hayret etme. Tahayyür. Resul ü Ekrem den (A.S.M.) rivayet olunuyor ki: Taaccüb bütün taaccüb ona ki: Cenab ı Hakk ın halkını görüp dururken Allah da şek eder. Şuna taaccüb olunur ki: Neş et i ulâyı tanır da neş et i uhrâyı inkâr eder. Şuna … Yeni Lügat Türkçe Sözlük