- münafık
- sf., -ğı, Ar. munāfiḳ
1) Arabozan2) Dinî kurallara inanmadığı hâlde inanmış gibi görünen
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
MÜNAFIK — İki yüzlü, araya nifak sokan. Fitnekâr. * Ahdini bozan, yalan söyleyen, hıyanet eden. * Görünüşte müslüman olup hakikatte kâfir ve düşman olan.( Münafık öldükten sonra namazı kılınmaz meâlindeki âyet, o zamandaki ihbar ı İlâhî ile bilinen kat i… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
münafık — (A.) [ ﻖﻓﺎﻨﻡ ] ikiyüzlü, nifak sokucu … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MÜNAFIKÎN — (Münafık. C.) Münafıklar. Fitnekârlar. İkiyüzlüler. Araya nifak sokanlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İMAN-I MERDUD — Münafık olan kimselerin imanı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
arabozan — sf. İki kişinin arasındaki dostluğu veya geçimi bozan (kimse), ara bozucu, fesatçı, fitçi, münafık, müfsit, müzevir, ordubozan … Çağatay Osmanlı Sözlük
bölücü — sf. 1) Bölme işini yapan, bölen 2) mec. Bir topluluğu, birliği parçalama, bölme amacında olan, fesatçı, münafık Cumhuriyet devrinde benzeri görülmemiş bölücü ve yıkıcı kanlı bir iç savaşın gerçekleşme noktasına yaklaştığı sırada... Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
hilekâr — sf., Ar. ḥīle + Far. kâr Hileci Münafık, hilekâr, mürai bir adam olarak şöhret almışsınız. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
DUZAH-MEKÂN — f. Makamı Cehennem olan kâfir, münâfık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EBLUK — f. Münafık, iki yüzlü adam. * Şarlatan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GAMMAZ — Birisine iftira ederek zarar veren. Münafık, fitneci. * Adamın ayıplarını arayıp gizli şikâyet eden. * Tersane kethüdalarına mahsus altı çifte kayık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük