- müşavere
- is., esk., Ar. muşāvere
Danışma, danış
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
müşavere — (A.) [ ﻩروﺎﺸﻡ ] danışma. ♦ müşavere etmek danışmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MÜSAVERE — Kalkmak. * Sıçramak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜŞAVERE — Bir iş hususunda iki veya daha fazla kimseler arasındaki konuşma ve danışma. İstişare etme. (Bir kavim müşaverede bulundu mu rüşd ü salâha nâil olur. Hadis meâli … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kurultay — muşavere içün ictimâ eden meclis … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜVAMERE — Müşavere etmek, istişarede bulunmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
danış — is. Önemli bir konuda birkaç kişinin bir arada konuşması, müşavere … Çağatay Osmanlı Sözlük
danışma — is. 1) Danışmak işi, müşavere, istişare, müzakere, meşveret Bu civarda her kim ki başı sıkışır, ona danışmaya gelir. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Danışılan yer, müracaat, enformasyon Aşağıdaki kapıcı soruyor, danışmadaki şişman kız soruyor. A. İlhan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
rey — is., esk., Ar. reˀy 1) Oy Parlamentoda itimat reyi alamayan her hükûmet şüphesiz istifa etmek zorunda kalacaktır. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Düşünce, görüş, fikir Vicdanları ile baş başa düşünüp sonra da aralarında müşavere ederek reylerini… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜTEŞAVİR — Birbirine danışan, müşavere eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜVAZEA — Tevzi edişmek. Paylaşmak. * Danışmak, istişârede bulunmak müşavere etmek. * Muvafakat etmek, uygun olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük